Bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur
24 Eylül 2017 Pazar
CUMHURİYET TARİHİNİN EN UZUN SÜRE BAŞBAKANLIK YAPMIŞ DEVLET ADAMI KİMDİR?
İSMET İNÖNÜ (1884-1973)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8xErMxFeoVzesm5ly8dFI5EKRAJJayImqnGuQ4e7FNDBUDXMC-Am-xc8KMevaJ1qWTYiUuxNLXZjiMyIURe1zclH6LAedZv3fX-Mym3DhT1pKdd7bAbfL361CVVyWHFba96i6CEb6XD4/s640/1-%25C4%25B0SMET-%25C4%25B0N%25C3%2596N%25C3%259C-1884-1973-600x432.jpg)
Cumhuriyet döneminin ilk başbakanıdır. 3 dönem ve 16 yıl 4 ay başbakanlık süresiyle Cumhuriyet tarihinde en uzun süre başbakanlık yapmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin 2. Cumhurbaşkanıdır ayn zamanda. Kendisiyle ilgili söylenen “kafasının içinde kırk tilki dolaşır, kırkının da kuyruğu birbirine değmez” deyimiyle hatırlanır
22 Eylül 2017 Cuma
SONBAHAR EKİNOKSU NEDİR ?
SONBAHAR EKİNOKSU NEDİR ?
Kuzey ve Güney Yarım Küre , güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a 90°lik açı ile düşer. gölge boyu Ekvator'da sıfırdır. Güneş ışınları bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre'ye dik düşmeye başlar. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar. Güney Yarım Küre'de ise tam tersi olur. Bu tarih Kuzey Yarım Küre'de Sonbahar, Güney Yarım Küre'de İlkbahar başlangıcıdır. Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğet geçer. Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür. Dünya'da gece ve gündüz birbirine eşit olur. Bu tarih Kuzey Kutup Noktası'nda 6 aylık gecenin, Güney Kutup Noktası'nda ise 6 aylık gündüzün başlangıcıdır.
EKİNOKS NEDİR ?
Güneş'ten gelen ışınlar 21 mart ve 21 eylül tarihlerinde ekvatora dik düşer. Her yerde gece ve gündüzler eşit olur, bu duruma Ekinoks denir.
EKİNOKS TARİHLERİ NELERDİR?
21 Mart ekinoksunun özellikleri nelerdir?
Güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a dik açı ile düşer.
Kuzey Yarımkürede İlkbahar, Güney Yarımkürede Sonbaharın başladığı tarihtir.
Ekvatorda gölge boyu sıfırdır.
21 Mart tarihinden itibaren Kuzey Yarımkürede gündüzler, Güney Yarımkürede geceler daha uzun olmaya başlar.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğettir.
Kuzey Kutbu'nda 6 ay gündüzün, Güney Kutbu'nda 6 ay gecenin süreceği günlerin başlangıcıdır.
Gece ve gündüz süreleri birbirine eşittir.
Kuzey Yarımkürede İlkbahar, Güney Yarımkürede Sonbaharın başladığı tarihtir.
Ekvatorda gölge boyu sıfırdır.
21 Mart tarihinden itibaren Kuzey Yarımkürede gündüzler, Güney Yarımkürede geceler daha uzun olmaya başlar.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğettir.
Kuzey Kutbu'nda 6 ay gündüzün, Güney Kutbu'nda 6 ay gecenin süreceği günlerin başlangıcıdır.
Gece ve gündüz süreleri birbirine eşittir.
23 Eylül ekinoksunun özellikleri nelerdir?
Kuzey Yarımkürede Sonbahar, Güney Yarımkürede İlkbaharın başladığı tarihtir.
Ekvatorda gölge boyu sıfırdır.
Güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a dik açı ile düşer.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğettir.
23 Eylül tarihinden itibaren Kuzey Yarımkürede geceler, Güney Yarımkürede gündüzler daha uzun olmaya başlar.
Gece ve gündüz süreleri birbirine eşittir.
Kuzey Kutbu'nda 6 ay gecenin, Güney Kutbu'nda 6 ay gündüzün süreceği günlerin başlangıcıdır.
Ekvatorda gölge boyu sıfırdır.
Güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a dik açı ile düşer.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğettir.
23 Eylül tarihinden itibaren Kuzey Yarımkürede geceler, Güney Yarımkürede gündüzler daha uzun olmaya başlar.
Gece ve gündüz süreleri birbirine eşittir.
Kuzey Kutbu'nda 6 ay gecenin, Güney Kutbu'nda 6 ay gündüzün süreceği günlerin başlangıcıdır.
KEMAL HAMAMCIOĞLU- BİRİNİ PENCERE KENARINA ÇİÇEK KOYACAK KADAR SEV
Canım,
Birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sevmek lazım.
His boşluğu ve iç burkulması diye bir şey varmış.
Çok sevince anladım.
Hayat, o evde yerin yok diyor. Yerini bil.
Evdeki ve sokaktaki tüm savaşları kaybettiğim yerdeyim.
Hala güzel olduğunu bilmeden, güzel duranı seviyorum.
Ellerini takip ediyorum,
hala.
hala.
Elin ısısıyla kalbin ısısı birbirine ne yakınmış.
Kalp sıkışıyor, el buz.
Yüzümü yağmura uzatsam geçecek diyorum.
Geçmiyor.
Ev buz.
Anlamaktan yoruldum.
Sarılmaktan.
Sarılmaktan.
Sen, o evde – sarılmaktan korkanların en uzağında dur, olur mu?
Öyle birine aşık ol ki, her şeyi unut. Dans etmeyi hatırla.
Birini pencere kenarına çiçek koyacak kadar sev.
Çok sev. Çok küs. Çok barış.
Ellerini takip et sonra.
Ellerinde ne gördüğümü bulursan sonunda,
gülümse.
gülümse.
Güzel gülene aşık ol.
Aşık olursan bir gün benim kadar.
Yüzünü yağmura uzat…
Geçti, geçti desin biri.
Hiç geçmesin…
…
Artık senin de bir şiirin var!
KEMAL HAMAMCIOĞLU
GOETHE'NİN HZ. MUHAMMED'E YAZDIĞI ŞİİR
Batı dünyasının gelmiş geçmiş en büyük edibi olarak kabul edilen ve Müslüman olup olmadığı hakkında çeşitli spekülasyonlar bulunan Alman şair ve yazar Wolfgang von Goethe , ömrünün son yıllarında Doğu medeniyetini ve İslam'ı tanımak amacıyla çeşitli çalışmalar yapmıştı.
Almanca çevirisi Ercan Arslaner tarafından yapılmıştır.
Almanca çevirisi Ercan Arslaner tarafından yapılmıştır.
GOETHE'NİN HZ. MUHAMMED İÇİN YAZDIĞI ŞİİR
Sevinç sevinç berrak
Ve yıldız yıldız parlak
Bir dağ pınarı
Üstünde beyaz bulutların
Ve kuytusunda bir yeşil yamacın
Aziz ruhlar sallamış beşiğini
Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara
Raks eder gibi iner mermer kayalara
Haykırır sevincini semalara
Dağ geçitlerinde
Önüne katar renk renk çakılları
Ve bağrına basar kardeş pınarları
Çiçeklenir ayak bastığı yerler
Ve nefesiyle yeşerir çimenler
Yoldaşı olur şimdi ırmaklar
Ovaları doldurur gümüş ışıklar
Bir ses yükselir pınarlardan
Bir dağ pınarı
Üstünde beyaz bulutların
Ve kuytusunda bir yeşil yamacın
Aziz ruhlar sallamış beşiğini
Veda edip çocuk tazeliğiyle bulutlara
Raks eder gibi iner mermer kayalara
Haykırır sevincini semalara
Dağ geçitlerinde
Önüne katar renk renk çakılları
Ve bağrına basar kardeş pınarları
Çiçeklenir ayak bastığı yerler
Ve nefesiyle yeşerir çimenler
Yoldaşı olur şimdi ırmaklar
Ovaları doldurur gümüş ışıklar
Bir ses yükselir pınarlardan
"Kardeş ayırma bizi koynundan,
Bekliyor Yaratan.
Yoksa bizi çölün kumları yutacak
Güneş kanımızı kurutacak
Kardeş,
Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını
Hepimizi alıp koynuna
Eriştir bizi yüce Rabbına
Ezelî Deryâ'nın yanına."
Peki, der, dağ pınarı
Kendinde toplar bütün pınarları
Ve haşmetle kabarır göğsü, kolları
Ülkeler açılır uğradığı yerlerde
Yeni şehirler doğar ayaklarının altında...
Kulelerin alev zirvelerini
Ve haşmetli mermer saraylarını
Bırakıp arkasında
Yürür mukadder yolunda
Dalgalanır başının üstünde binlerce bayrak
İhtişamının şahitleri
Evlâtlarını Rabbine ulaştırarak
Karışır İlâhî ummana coşarak!
Bekliyor Yaratan.
Yoksa bizi çölün kumları yutacak
Güneş kanımızı kurutacak
Kardeş,
Dağın ırmaklarını, ovanın ırmaklarını
Hepimizi alıp koynuna
Eriştir bizi yüce Rabbına
Ezelî Deryâ'nın yanına."
Peki, der, dağ pınarı
Kendinde toplar bütün pınarları
Ve haşmetle kabarır göğsü, kolları
Ülkeler açılır uğradığı yerlerde
Yeni şehirler doğar ayaklarının altında...
Kulelerin alev zirvelerini
Ve haşmetli mermer saraylarını
Bırakıp arkasında
Yürür mukadder yolunda
Dalgalanır başının üstünde binlerce bayrak
İhtişamının şahitleri
Evlâtlarını Rabbine ulaştırarak
Karışır İlâhî ummana coşarak!
NOBEL KİMDİR, NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ NE ZAMANDAN BERİ VERİLİYOR, NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLLERİ HANGİ KRİTERLERE GÖRE VERİLİYOR ?
→NOBEL KİMDİR ?
Büyük bir İsveçli mucit ve sanayici olan Alfred Nobel, birçok zıt yönleri olan bir insandı. İflas etmiş bir kişinin oğluydu; fakat kendisi bir milyoner oldu. Edebiyat aşığı bir fenciydi, ardından bir ideal bırakan sanayici oldu. Bir servet sahibi oldu; fakat son derece basit yaşadı. Toplum içinde neşeli olmasına rağmen, yalnız olduğu zaman yüzünde tasa ve elem vardı. Bir insanlık aşığı idi; fakat hiç eşi ya da O’nu sevecek bir ailesi olmadı. Vatanına aşık bir kişi idi; fakat yabancı topraklarda yapayalnız öldü. Barış zamanında maden sanayinde ve yol inşaatında kullanılsın diye yeni bir patlayıcı madde olan dinamiti keşfetti; fakat dinamiti bir silah olarak savaşta vatandaşlarını yaralamak ve öldürmek için kullanıldığını gördü.Aynı zamanda barutu keşfi sırasında deneme yaparken yanlışlıkla kardeşini öldürdüğü de söylenegelmiştir. Çok faydalı yaşamı boyunca sık sık, faydasız bir insan olduğu duygusuna kapıldı.Alfred Nobel’in gerçekten askeri önem taşıyan tek buluşu dumansız baruttu (Balistit) ve mirasın tümü içindeki payı % 10’ dur.
Alfred Nobel, 21 Ekim 1833’te Stockholm’de doğdu. 1842 yılında ailesi Rusya’ya taşındı. Babası İmmanuel, Rusya’da mühendislik sanayinde çok önemli bir mevki elde etti..
Immanuel Nobel, Kırım Savaşı sonunda çok önemli bir maden yatağı buldu, savaş sırasında hükümetin siparişlerini karşılayarak milyoner oldu; fakat bir süre sonra iflas etti. 1859 yılında ailenin tamamı yeniden İsveç’e döndü. Alfred Nobel 1863 yılında yeniden ailesine katıldı ve babasının laboratuarında patlayıcı maddeler konusunda çalışmalara başladı. Özel olarak kendi kendini yetiştiren Alfred Nobel, yirmi yaşına geldiğinde zaman mükemmel bir kimyacı ve dil bilgini oldu. İsveççe, Rusça, Almanca konuşuyordu.
Babası gibi, Alfred Nobel hayalci ve yaratıcıydı. Fakat iş hayatında daha başarılıydı ve mali ve ekonomik alanda büyük bir başarı sağladı.
Bilimsel keşiflerini endüstri alanında uygulama konusunda başarı kazandı ve 20’den fazla ülkede 80’den fazla şirket kurdu. Gerçekte onun büyüklüğü, ileri görüşlü, yaratıcılık gücü olan insanları etrafına toplayabilmek yeteneğidir.
O bütün insanlığa karşı derin bir sevgi ve şefkat duyuyordu. Fakirlere karşı daima cömertti. Bir keresinde
“ölen insanlar için muhteşem anıtlar yaptırmaktansa, fakir insanların karnını doyurmayı tercih ederim” demişti.
En büyük arzusu savaşın son bulacağı günü görmekti. 1896 yılında ölümüne dek, milletler arası barışın sağlanması
için parasını ve zamanını harcadı. O ünlü vasiyetnamesi ile fizik, kimya, fizyoloji, tıp, edebiyat ve
“ölen insanlar için muhteşem anıtlar yaptırmaktansa, fakir insanların karnını doyurmayı tercih ederim” demişti.
En büyük arzusu savaşın son bulacağı günü görmekti. 1896 yılında ölümüne dek, milletler arası barışın sağlanması
için parasını ve zamanını harcadı. O ünlü vasiyetnamesi ile fizik, kimya, fizyoloji, tıp, edebiyat ve
barış konusunda keşif yapan insanlara servet bırakıyordu. Bu öyle bir anıttı ki, ölümünden uzun süre sonra
bile hatırlanacaktı.
Ödüller diploma, altın madalya ve çek olarak her yıl 10 Aralık’da ( Alfred Nobeli’in ölüm gününde) ödül
Ödüller diploma, altın madalya ve çek olarak her yıl 10 Aralık’da ( Alfred Nobeli’in ölüm gününde) ödül
kazananlara Stockholm’un meşhur Konser Salonunda İsveç Kralı tarafından büyük bir törenle verilir.
İlk ödül, 1901 yılında vasiyeti üzerine verilmiştir.
→NOBEL'İN VASİYETNAMESİ
Ardımdan bıraktığım gayrimenkulümün ve servetimin tamamı aşağıdaki şekilde dağıtılacak :
Kapital emniyeti bir şekilde bir fonda toplanmalıdır. Bu fonunun faizi her yıl insanlık için en büyük
Kapital emniyeti bir şekilde bir fonda toplanmalıdır. Bu fonunun faizi her yıl insanlık için en büyük
katkıda bulunmuş kişilere dağıtılmalıdır. Bu faiz 5 ana bölüme ayrılmalı ve aşağıdaki şekilde tevzi edilmelidir :
Bir bölüm, FİZİK sahasında en büyük keşfi yapan fizikçiye verilmelidir.
Bir bölüm, KİMYA sahasında en büyük keşfi yapan kimyacı verilmelidir.
Bir bölüm, FİZYOLOJİ ya da TIP sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir.
Bir bölüm, EDEBİYAT sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir.
Bir bölüm, milletler arası BARIŞ ve KARDEŞLİK için en büyük çalışmayı yapan fizikçiye verilmelidir.
Başta beş dalda verilen ödüllere 1968 yılında İsveç Bankası Alfred Nobel anısına bir de “İktisat ödülü” eklendi..
Fizik ve kimya konusundaki keşifler İsveç Bilim Konseyi’nce değerlendirilmelidir. Edebiyat ve Barış konusunda ödüller, Norveç Parlamentosu tarafından seçilen 5 kişilik bir komite (kurul) tarafından değerlendirilmelidir.
En büyük ve kesin arzum, ödülleri adaylara dağıtılırken kesinlikle milliyet ayrımı gözetilmemesidir. En önemli ödülü alacak kişi bir İskandinavyalı da olabilir, olmayabilir de.” Paris, kasım 27, 1895 Alfred Bernhard Nobel
Not : Nobel Ödülleri ile ülkemiz ise, 2006 yılında, Orhan PAMUK’UN edebiyat dünyasında aldığı ödülle tanışmış oldu….
Bir bölüm, FİZİK sahasında en büyük keşfi yapan fizikçiye verilmelidir.
Bir bölüm, KİMYA sahasında en büyük keşfi yapan kimyacı verilmelidir.
Bir bölüm, FİZYOLOJİ ya da TIP sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir.
Bir bölüm, EDEBİYAT sahasında en büyük keşfi yapan kişiye verilmelidir.
Bir bölüm, milletler arası BARIŞ ve KARDEŞLİK için en büyük çalışmayı yapan fizikçiye verilmelidir.
Başta beş dalda verilen ödüllere 1968 yılında İsveç Bankası Alfred Nobel anısına bir de “İktisat ödülü” eklendi..
Fizik ve kimya konusundaki keşifler İsveç Bilim Konseyi’nce değerlendirilmelidir. Edebiyat ve Barış konusunda ödüller, Norveç Parlamentosu tarafından seçilen 5 kişilik bir komite (kurul) tarafından değerlendirilmelidir.
En büyük ve kesin arzum, ödülleri adaylara dağıtılırken kesinlikle milliyet ayrımı gözetilmemesidir. En önemli ödülü alacak kişi bir İskandinavyalı da olabilir, olmayabilir de.” Paris, kasım 27, 1895 Alfred Bernhard Nobel
Not : Nobel Ödülleri ile ülkemiz ise, 2006 yılında, Orhan PAMUK’UN edebiyat dünyasında aldığı ödülle tanışmış oldu….
19 Eylül 2017 Salı
YENİ OKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLARA NASIL YAKLAŞILMALIDIR? ÇOCUKLARA OKULU NASIL SEVDİREBİLİRİZ?
Her çocuk okula başlamadan heveslenir. Çünkü bir sürü ve rengarenk kalemler istedikleri kadar kullanabilecekleri kağıtlar vardır. Okula öncelikle bu gözle bakarlar. Başka çevre,başka arkadaşların da bu hevesteki faktörü asla gözardı edilemez. Fakat okula başlar başlamaz velilerin çocuklardan beklentileri başlar. Fakat unutulmamalıdır ki çocukların okula başladıkları çağ aynı zamanda oyun çağıdır. o yüzden çocukları biraz görev ve sorumluluk bilinci ile büyütürken doğa anaya bırakmayı da ihmal etmemeliler.
1. Çocuklar okulu zil çalınca girilir, izinsiz konuşulmaz gibi kurallar bütünü gibi görürken aynı zamanda aynı dünyanın insanı olduğu bir sürü insanla kesişim yeri olarakta görmelidir.
2. Çocuklar yola hayali kurup çıkmalılar.
3. İyi yerlere gelmiş insanlar örnek gösterilmelidir.
1. Çocuklar okulu zil çalınca girilir, izinsiz konuşulmaz gibi kurallar bütünü gibi görürken aynı zamanda aynı dünyanın insanı olduğu bir sürü insanla kesişim yeri olarakta görmelidir.
2. Çocuklar yola hayali kurup çıkmalılar.
3. İyi yerlere gelmiş insanlar örnek gösterilmelidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
ABBAS Haydi Abbas, vakit tamam; Akşam diyordun işte oldu akşam. Kur bakalım çilingir soframızı; Dinsin artık bu ...